Yeniçağ yazarı Arslan Bulut, 10 aydır Sincan’da tutuklu bulunan bir Özel Kuvvetler albayının resmi dilekçesini paylaştı!
Bakınız 10 aydır Sincan’da tutuklu bulunan ve hiç tanımadığım Harun Olgun adlı bir Özel Kuvvetler albayı, resmi dilekçesinde (özetle) ne diyor:
-Harekât Merkezi’nden gelen bir telefon üzerine, koruma tatbikatı yapılacağı gerekçesiyle Muhafız Alayı’na gittim. Şehit Ömer Halisdemir’in heykelindeki kitabeye de komutanı ile görüşmesi yazılmış. Telefonda “Git o hain generali vur” deniliyor, o da vuruyor. Bu görev anlayışından dolayı hepimizin kahramanı şimdi… Bana da “Muhafız Alayı’na git, tatbikat var” denildi, gittim. Helikopter ile alıp Akıncı üssüne indirdiler. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, hiçbir siville veya polisle muhatap olmadım. Durumu anlayınca da savcılar gelip teslim alana kadar bekledim. F..Ö ile en küçük bir ilişkim yoktur. Bir oyun oynanmış, kaybeden tarafa yazılmışım! Sanki kamera şakası gibi. Beş dakika içinde bir tek emirle durdurulabilecek darbe girişiminin sorumlusu ben miyim? Ben aynaya baktıkça onurlu bir Türk subayı görüyorum. İstatistiklere göre 15 sene daha kaliteli ömrüm olabilir. 15 sene için kimseye yalvaracak değilim. Mahkemede hâkime söyledim; “Siz bu kararlarınız ile bir ömür sürmeyi göze alıyorsanız, ben de 100 sene yatmaya hazırım” dedim. 10 aydır buradayım. Kendimi savunmadım. Avukatım yok, gelirime tedbir konulduğu için avukat tutacak param da yok. Parmağını ağzına götürerek “susun” diyen hemşire resmindeki gibi “Şışşşşt” diyorum! Herkes sussun! Sadece zamanın sahibine yalvarıyorum ki bütün yüzlerdeki maskeler düşene kadar bu devrin figürlerinin hepsini yaşatsın!
***
Kendi subaylarını böyle harcayan bir ülkeyi kim ciddiye alır ki Trump da ciddiye alsın!
Arslan Bulut/ Yeniçağ